26 Mart 2015 Perşembe

NİŞANIM ay dur vazgeçtim "istemede ne giydim postu:)"



ya siz ne ponçik şeylersiniz , ay siz beni çok mu özlediniz, ay ben sizi yeeeriiğğm yerriğğmmm <3 kalp kalp.

yazar burada şizofreniyle kol kola gezmenin keyfini yaşıyor hahahah

Ya tamam ya tamam beni özlediğiniz beni gördüğünüz falan yok biliyorum. neyse konumuz bu değil bir masal anlatıyordum ben, yarım kalmıştı devam edicem müsade ederseniz.

yazar burada kuğul olmanın tadını çıkarıyor hahahah :D

TARİH : 02 temmuz

heytt be yıl dönümü gelmiş neredeyse.

anlatıcam şey bir: nişan hikayesi ona göre lütfen evde kalan kızlar okumasın :D şaka şaka Rabbim herkesin gönlüne göre versin ve kalbinin prensini çok aratmadan karşsına çıkarsın. dinimiz amin. :D

alışverişi her dişi gibi her türk kadını gibi ve tabiki her blogger gibi çok seven bi insanım. hayatımda ilk defa alışverişten pofffff dediğim offf dediğim zaman nişan zamanım oldu. oruç oruç beynim burnumdan kaldırımlara aktı gitti vallah. kaç adet saten görünümlü naylon gecelik elledim inceledim bilmiyorum.

yaşadığımız şehirde imkanlar kısıtlı ; biz oruç ; zamanda az olunca istediğim şeyleri bulmam sıkıntı oldu. sonra dedim amaaağn gönüller bir olsun sen istediklerini bulamazsın kızım türevlerini al geç.  öylece aldım alacaklarımı ama beynimin bir kısmı hala şehrin kaldırımlarında akışkan bir şekilde duruyor biliyorum. ahahahah tübe tübe.

blog için vaktim olmadığı için ayrıntılı fotograf çekmemişim o yüzden üzgünüm:(




istemeden bir kare paylaşmassam içimde kalır:)
TUNİK : MİNEL AŞK
EŞARP : İPEKEVİ
PANTOLON : KOTON

Nişan alışverişiydi nişan elbisesiydi derken istemede ne giyeceğimi hiç düşünmediğimi farkettim. İsteme olduktan 1 hafta sonraya nişan tarihi koyulmuştu. Benim beyin direk nişana odaklanmış hahaha :) sonrasında bu minel aşk tuniği internetten satın aldım ; ekru rengi tuniği mint yeşili eşarp ve pantolonla kombilemeyi tercih ettim.

model üstündeki hali :)



satıştan kalkmış ama aldığım site : Ala Tesettür

bu da beeendeki hali :)(tabiki bende daha güzel durdu)
Ben gold metal kemerle kombinlemiştim tuniği, bence çok güzel oldu daha sonra bu şekilde günlük hayatta da severek kullandım.

Bu arada conciklerim bu post çok uzun oldu adeta kapasitemi aştım :) o yüzden nişan kıyafetimi bir sonraki postta paylaşmaya karar verdim. Uff tamam tamam çok merak ettiniz biliyorum. Az bekleyin anacımdı:)

see you later blögdaşlarım *-* 

sizi seviyor ben.

yazar burada türkçenin kafasını koparıp attı.hahah



19 Mart 2015 Perşembe

Esoş EVLENME TEKLİFİ'ne ne cevap verdi şok şok detaylar haberin devamında:)

merhaba blögdaşlarım *-*

--evet biliyorum burada yazmak kendi kendine konuşmak gibi ; ama ben bir nevi tarihe not düşüyorum ; yaşadıklarımı kayıt altına alıyorum. İnsanoğlu nankör ve unutkan o yüzden güzellikleri yazarak ve paylaşarak yaşamak hoşuma gidiyor--

şimdi yazamadıklarımın en başından başlıcam.

evlenmeee teklifimden <3

iş yeri ortamımızla iftara gitmiştik ; işyeri diyorum ama yeni atanmışım zaten bu şehirdeki en yakınlarım zaten iş arkadaşlarım. 

iftardan sonra hep birlikte çay içelim dendi ; büyük bir parkın içinde bir cafeye gittik ; çimengöz iftarın ortasında acil işim var deyip sırra kadem basmıştı zaten.

sonrasında kocaman bir masa hazırlanmış oturduk ; bardak gibi dizildik ama 15 kişi falan varız ; sonrasında bizim şarkımız çalmaya başladı ve çimengöz elinde güllerle belirdi :)


ağzı kulaklarında bir esoş :)


atasaydan beğendiğim yüzüğün yaşadığımız şehirde olmaması ; ve istanbuldaki kardeşinin onu arayıp bulması vs vs uzun sürdüğünden teklifin vakti sürekli aksamış ve organizasyonda sıkıntılar çıkmış :) benim bunlardan pek haberim yok tabi :) aslında olmasada olurdu ama BEN Bİ KERE O OLACAK demişim :D

sonrasında müzik eşliğinde teklifimi aldım ; yüzük parmağıma küçük geldi ama can havliyle onu parmağıma geçirdim ; sonrasında çıkmadı kaç gün parmağım şişti o ayrı bir mevzu :)

vee pastamız geldi kestik; sonrasında bir de ısrar üstüne dans ettik :) 

daha önce doğum günümde kemanlı sazlı sözlü süpriz yapan çimengöz bu sefer biraz organizasyonda geri kalsada ben çok mutluydum. 

sevdiklerimiz tanışmamıza vesile doktorumuz herkes ordaydı. hayatımın en güzel gecelerinden biri olarak kayıtlara geçti .. 

                                           *27 temmuz 2014*
bunun adı mutluluk KOLAJI :)

 o kutlu gün ne giymiştin acep derseniz :) 

instagramın sevilen vintage elbise tasarımcısı AYŞE ERYILMAZ SAMANCI (@ayseryılmazsamancı) ya ait feracemi dersiniz elbisemi dersiniz işte çok sevdiğim hardal sarısı rengi tuniğimi giymiştim. Yazlık efil efil ve çok rahat <3


tunik : ayşe eryılmaz samancı
şal : ipekevi
pantalon : koton


işte böyle..evlilik teklifi aldığım günü tarihe not düştüm; evlatlarım okusun sonrasında ormantik babalarıyla övünsünler felan :) 

sevgiyle kalın blögdaşlarım, conciklerim <3


3 Mart 2015 Salı

MERHABAAA :)

Ben geldim. Bir yoğundum bir yoğundum ciciş şeyler yazma niyetiyle açtığım blogumla ilgilenemedim. Acaba beni affedebilir misiniz ? :) 

1 yılı geçkin bir zaman dilimi var şimdi size anlatmak istediğim. Sırasıyla teeek teeek anlaticim acele yok, panik yok :)

Tekrar Bismillah.

ki her hayrın başı hep Bismillah !

Çimengözden gelen ilk güllerim :)

9 Ekim 2013 Çarşamba

Roc Soya Unify Gece Kremi &Roc Hydra+ Anti-Fatigue


Roc Soya Unify Gece Kremini internet ortamında övmeyen yok, birçok bloggerın öve öve bitiremediği bu kremi sivilce lekelerim için aldım ama tabiki öyle çok büyük beklentilerim yoktu. Gece nemlendiricisi dediğin sabah kalktığında işini yapmış olacak ve cildini kadife gibi hissedirecek. Ama bu kremin tam anlamıyla kendine bile hayrı yok diyebilirim. İçindeki Soya özünün cilt tonunu düzgünleştirici etkisi olduğunu iddaa etselerde burdan sesleniyorum külliyen yalan.

Roc Hydra+ Anti-Fatigue göz çevrem kadar kafama taktığım başka bir bölgem yok. Çünkü kişinin yaşını belli eden ilk bölge göz çevresidir. Yaşım henüz 25 olduğu için kimyasal içerikli çok yoğun kremleri tercih etmemeye çalışıyorum. Bu kremin oldukça hafif ve ince bir yapısı var. Düzenli kullanmama rağmen göz çevremde bir aydınlık göremedim.


Roc macerem burada son bulur kızlar. Bir daha da ürünlerini kullanmıcam bu markanın. 


Denedim, memnun kalmadım. 


Bilginize blögdaşlarım :) :)


14 Haziran 2013 Cuma

Ötekinin yeni adı ; süslüman (!)


Sosyal medyada bir şeylerin öncülüğünü etmek, yeni bir tabir yeni bir kavram türetmek Amerikayı keşfetmek gibi muazzam bir şey bazı kullanıcılar için. Nereden ve kimin türettiğini bilemediğimiz 3-4 yıl önce yine sosyal medya ile sözcük dağarcığımıza katılan bir kelime “süslüman” !

Yakın zamanda Akşam Gazetesi yazarı Nilay ÖRNEK hanımefendinin yankı bulan yazısıyla dillere pelesenk olmuş durumda ‘süslüman’ -adeta bir kelime-i harika(!)- .

Bu şirazesi kayık kelimenin kullanılarak ortalığa atılması, dillere düşürülmesi gerçekten akla ziyan bir durum. Kendime sordum ben de mi bir “süslümanım”, bende de mi beste uyuyor güfte sırıtıyor !

O değil de beni asıl rahatsız eden nokta onun bu yazısına; muhafazakar, kendisi de başörtülü hanımların destek çıkmaları ‘hay sen çok yaşa’ demeleridir… Eleştirilerine objektif olarak bakıldığında gerçekten benimde katıldığım noktalar var elbet. Dikkat çekmemek üzerine kurulu bir söylemin daha çok dikkat çekmeye dönüştüğü bir yaşam tarzı var artık. İslami değerlerle asla uyuşmayan bir durum fakat mevzunun böyle sunulması yazanın ve destekleyenlerinin iyi niyetini sorgulatıyor insana.

Alemin son dini Müslümanlık; önüne veya arkasına ek getirilecek, pazarlanacak , reklam edilecek bir kelime değildir. Hele ki bunu muhafazakar kesimi yermeye yer arayan, alay konusu etmekten zevk alan insanların ağzına pelesenk etmek hiç ama hiç kabul edilebilir bir şey değil. Her ne olursa olsun bir kesim, bir akım oluşturulup bunun aktörlerinin de 'Süslüman' olarak isimlendirilmesine karşıyım!.

Daha 10-15 yıl önce böcek, bağnaz, yobaz, gerikafalı diye etiketlediğiniz, “siz yaşamaktan ne anlarsınız” deyip yaşamdan kendimizi soyutladığımızı iddaa eden bu kesim şimdilerde de adeta bir çekememezlik edasıyla, alaycı bir üslupla kendi silahımızla bizi vurmaya çalışıyor. Sosyal hayatımızın hareketlenmesi kendilerinin hiç hoşuna gitmedi ve nedense takdir edip “işte bu” demek yerine yine “ötekileştirme” yoluna gidildi…

Milat Gazetesi yazarı İsa Tatlıca’nın bu konudaki köşe yazısında şu cümle özettir benim için “Kendi kıyafet tarzınızı İslami görüyorsanız, bunun hesabını verebileceğinizi düşünüyorsanız islamidir. Gerisi Allah ile kul arasında bir meseledir…”

Yıllarca İslami yaşantının karşında durup ‘şeriat geliyor’ söyleminin başına çekenler ; nasıl “ateistim, deistim, nihilistim bundan kime ne ?” veya “ benim yaşantıma müdahale edip eleştiremezsiniz” diye nidalar atıp durduysa şimdi bende o nidalara kendimce katılmak istiyorum ..


süslümanım püslümanım veyahut tamtamına bir müslümümanım bundan size ne !.”



                                                                                                     Esra Mert


20 Ağustos 2012 Pazartesi

nereye baksam : MİNT YEŞİLİ.

Yılın en naif ve en gözde rengi malum mint yeşiliydi. Adeta bu renkle aşk yaşıyorum diyebilirim :) Yani gördüğümde içime esenlik ve sevinç veriyor. Kıyafetlerde onu görmeye alıştık ama artık  aksesuarlarda ve dekoratif amaçlı objelerde ve hatta cupcakelerde bile bu renk karşımıza çıkıyor.

Bence çok güzeller.

Bide siz bakın tabi :)


bu çoraplara bayıldım.




 
bu 57 model Forda bakılırsa milenyumdan öncede mint yeşilinin saltanat kurduğu dönemler varmış :)
daha önce feysbuk için böyle bir kolaj hazırlamıştım, belki görmüşsünüzdür ama sonuna ekledim yinede :) bu kolajda favorim platform ayakkabı ve saat :)


evet elin ecnebisi saçını bile mint yapmış; görüyoruz ki ibretlik :)))))
.
.
.


 Ramazan Bayramımız Mübarek Olsun *-*

 

 ilk kıyafet postum ; bayramlığım :)

elbise : KAYRA
şal: ARMANDA
ayakkabı : TOPSHOP
saat: SWATCH

Bir blog yazısının ilk giriş cümlesi nasıl olmalı hala karar verebilmiş değilim dostlar o yüzden direk mevzuyla girizgah yapıyorum :)

Metal burunlu ayakkabıların modası geçti geçicek derken ; bayram hediyesi olarak geldi çok mutlu oldum :) YSL, Zara ve MANGO gibi birçok markanın koleksiyonunda görmüştüm daha önce ama bir türlü alamamamıştım. 

Elbise nar çiçeği olduğu için pudra pembesi ayakkabı ile kombinlemeyi düşündüm fakat istediğim tonda ayakkabı bulamayınca vizon rengi bu ayakkabıları giymek zorunda kaldım.

Bu arada ben hala yaz sıcağında geçen bayramlara alışamadım. Çocukluğumun bayramları hep yağmurluydu. Sonbahardı. Bayramlıklarımız köye gidince çamur olacak diye çok üzülürdüm ve dikkat ederdim hep. O günlerdeki bayram resmi şu sıcakta kafamda hep yarım gibi :) 

Neyse şimdilik bu kadar. Hepimiz için Mutlu Bayramlar Olsun :) 

-hala kendi kendime konuşmaya devam ediyorum bu arada dsafasa-